27 Kasım 2009 Cuma

Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde iz bırakanlar

Kemali Söylemezoğlu Sülalesi'nin geriye dönük belgelere dayalı kayıtları 4.Murat'a kadar gitmektedir. Sülale IV. Murat zamanında Kiğı’nın Hınıs Köyünden Erzurum’a gelmiştir. Şimdiki Erzurum’un Hınıs İlçesi. Şahan Ali ile başlayan aile soyağacı bugüne kadar tarihte önemli roller alan ünlü kişilerle doludur.
Şahan Ali 4. Murat'ın Bağdat seferi sırasında (1638) padişahın başpehlivanı ile güreşip onu yenince, yeni başpehlivan olarak İstanbul'a gelmesi istenir. Fakat bir şekilde bu gerçekleşmez fakat padişah onu ödüllendirir. Ve ailenin varlığının temelinde padişahın verdiği bu ödül vardır: "Yazılı tevatüre göre bir salgın yüzünden 90 yaşındaki Şahan Ali eşi dışındaki bütün varlıklarını kaybeder. Bunun üzerine karısı ona neslinin devamı için yeni bir eş bulmasını söyler. O da Erzurum'a iner ve kucağında çocuğu ile —Balkanlar'dan geldiği bilinen— bir kadını alır. Ailede o çocuktan gelenleri de tanıyoruz
Şahan Ali'nin oğlu Çolak Molla Musa Erzurum Kiğı Beyi'nin mektupçuluğunu yapar. Bey ölünce de Çolak Molla Musa gözden düşer ve Erzurum—İstanbul arasında koyun ticaretine başlar
Çolak Molla Musa'nın oğlu Mehmet Teymur Fenni Efendi ( ?-1845)Mahmud-ü Adlî ricalinden olup Gümüşhane Eminliğinde bulunmuş Trabzon’da 1840’lı yıllarda Haznedarzade Osman Paşa divanında görev yapan Mehmet Teymur Fenni, oğlu Ali Kemali Paşa (Söylemezoğlu), öteki oğlu İbrahim Ethem Pertev Paşa, bürokratik görevleriyle ve şairlikleriyle ülke çapında tarihe geçmiştir Trabzonda ölür ve orada 1937 yılına kadar mezarlık olan şimdiki (Atapark) a gömülür.

Ali Kemali Paşa (Söylemezoğlu) (1818-1898)
Trabzon ve İstanbul Medreselerinde okur Trabzon valisi Haznedarzade Osman Paşa’nın katibi olur, çeşitli yerlerde mutasarrıflık yapar. Rumeli beylerbeyi payesiyle paşa olarak Trablusgarp, Manastır ve Musul valiliklerinde bulunur. Sürre emini olarak Hicaz’a gider.1894 de Konya Valisi olur. Konya Valisi olarak ölür. Mevlânâ Türbesi'ne gömülür. Ali Kemali Paşa, divan edebiyatı geleneğini sürdüren şiirler de yazdı.
Şadi,Necmettin, Süleyman Şefik ve Galip Kemali isimli 4 oğlu ve Didar isimli bir kızı olur.
İbrahim Edhem Pertev Paşa(1824-1872)
Tanzimat devri devlet adamı, şâir ve yazarlarından. 1824 senesinde Erzurum’da doğan Ethem Pertev Paşa, Kiğılı Söylemezoğlu Fennî Efendi adlı bir memurun oğludur. İlk öğrenimini babasının vazifeli olarak bulunduğu Gümüşhane, Samsun ve Şebinkarahisar gibi yerlerde gördü. Babasının ölümünden sonra kendisi de devlet hizmetine girdi. Trabzon, İzmir, Rodos, Bursa mektupçuluklarında bulundu. Berlin elçiliğinde başkâtiplik yaptı. Almanca ve Fransızca öğrendi. Avrupa’da bulunduğu sırada, Avrupa kültürünün ve yaşayışının etkisinde kalarak orada gördüklerini Türkiye’ye aktarmak gayretine düştü. Fransızca'dan şiir çevirisi yapanların başında yer aldı. Şakacı ve hoşsohbet bir kişi olarak bilinen Pertev Paşa, bu özelliğini hemen hemen bütün yazılarında hissettirdi. Bu sebeple onu ilk Türk mizahçıları arasında saymak da mümkündür. Berlin’den sonra İstanbul’da Bâbıâlî'de çalıştı, Yanya, Serez ve Drama kaymakamlıklarında bulundu. 1864’te Dîvan-ı Muharebâtı Mâliye Âzalığına getirildi. Paşa rütbesiyle Halep Merkez ve Kandiye mutasarrıflıklarında bulundu. İstanbul’da Rüsûmat Meclisi Başkanlığına ve daha sonra Hâriciye Nezâreti Mektupçuluğuna tâyin edildi. 1871’de bâlâ rütbesiyle Serasker Müsteşarı, 1872’de Kastamonu Vâlisi oldu. Kastamonu Vâlisiyken 1872’de öldü. Mezarı oradadır.Pertev Paşanın, İslâmiyette evlenme hayâtına, masonluğa, târihe dâir telif ve tercüme risâleleri vardır. Kırmızı Bayrak adlı bir seri makâlesiyle, Türkiye’de Komünizme karşı ilk tepkiyi başlattı. Jean Jacques Rousseau’dan, Volter’den ve Victor Hugo’dan şiir tercümeleri bulunan Pertev Paşanın; Itlâkü’l-Efkâr fî Akdi’l-Ebkâr, Emrü’l-Acîb fî Târih-i Ehl-i Salîb, Habnâme ve Lâhikası adlı eserleri vardır.

Galip Kemali Söylemezoğlu (1873-1960)
Diplomat ve yazar olan Galip Kemali Söylemezoğlu 1873 yılında Erzurum'da doğdu. Galatasaray Lisesi’nde öğrenim gördü. Dışişlerinde çeşitli görevler aldıktan sonra, Atina, 1917’de Tahran elçiliğine getirildi. 1918’de Moskova elçisi oldu.
Sevr Antlaşması üstüne "Bir Milletin Katli" (Assasinat d’un Peuple) ve "Bir Milletin Çilesi" (Le Martyre d’un Peuple) adlı kitapları yazdı. Bunun üzerine Damat Ferit Paşa tarafından görevden alındı. 1921’de Tevfik Paşa tarafından Stockholm ve Kopenhag elçiliklerinde görevlendirildi. 1930’da emekliye ayrıldı.
1919’da Fransızca olarak yayınladığı Les Tures Demandent une Paix Juste, Promte et Durable (Türkler Adil, Acil ve kalıcı Bir Barış İstiyor)’un yanında, Başımıza Gelenler (1939), Galip Kemalî Söylemezoğlu Hatıraları (1946), Siyasi Dağarcığım (1957), Yok Edilmek İstenen Millet (1957) adlı yapıtlarından başka çevirileri de vardır.
Atatürk, Galip Kemali'ye gönderdiği mektuplarda açık bir şekilde olmasa da ona yeni kurulacak cumhuriyette hariciye vekilliği teklif eder. Lamia isimli kızı olur, Hüsrev Gerede ile evlenir.

Süleyman Şefik Paşa (Söylemezoğlu) (1860-1946)
Harbiye nazırlığı yapar Osmanlı hükümeti Kuva-i İnzibatiye birliklerinin kumandanı 1920 Süleyman Şefik Paşa / Hatıratım/ Başıma Gelenler ve Gördüklerim / 31 Mart Vak'ası.Süleyman Şefik Paşa'nın ilk karısı Hadice Hanım'dır 2 kizi olur, Talia ,Azade. İkinci karısı Vedad Hanım ile Halep'te evlenmiştir. Bu hanım, adı Rahlo (Raşel) olan bir rakkase idi. Vedad Hanım'dan Rabia, Belkıs (Benli Belkıs), Perizat ve Sahamettin adlı dört çocuğu olmuştur. Süleyman Şefik Paşa, aftan istifade ederek İstanbul'a dönmüş ve burada vefat ederek Beylerbeyi Küplüce Mezarlığı'na gömülmüştür. Sahibi olduğu Marko Paşa Konağı şimdi, Kuzguncuk İlköğretim Okuludur.
(3) Necmettin Kemali Söylemezoğlu
Jöntürk olduğu için 2. Abdülhamit'ten kaçıp Paris'e gider. Burada 4 yıla yakın süre kalır ve bir de gazete çıkarır. Daha sonra ise eşi Güzide Hanım babası Asım Paşa'dan kendisine kalan herşeyi elinden çıkararak padişahtan özgürlüğünü satın alınca ülkesine döner. Kardeşler içinde en çok okuyan —Mülkiye mezunu— olmasına rağmen diğerleri daha önemli mevkilere geliyor
2 oğlu Bekir Kemali ve Hamit Kemali, 3 kızı Saliha, Behice ve Mevhibe olur.
Hamit Kemali Söylemezoğlu (1909-1995)
Cumhuriyet tarihimizin en önemli mimarlarından ve şehircilik uzmanıdır.
1930’da Galatasaray Lisesi’ni, 1935’te Güzel Sanatlar Akademisi (GSA) (b.MSÜ) Yüksek Mimarlık Bölümü’nü bitiren Söylemezoğlu, Humboldt bursuyla gittiği Almanya’da, Stuttgart Teknik Üniversitesi’nde mimarlık öğrenimi gördü (1939), bir süre Paul Bonatz’ın bürosunda çalıştı. 1940’ta yurda döndükten sonra 1943’te Maarif Vekâleti Teknik Öğretim Müsteşarlığı Yapı Bürosu teknik şefliğinde bulundu. Bu görevinde, daha sonra Bonatz’ın da katılımıyla çeşitli eğitim yapılarının projelendirilmesi ve uygulanmasında etkin oldu. 1944’te GSA Yüksek Mimarlık Bölümü’nde başladığı öğretim üyeliğini 1946’dan sonra İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde sürdürdü. 1956-57’de yıllarında aynı fakültede dekanlık yapan Hamit Kemali Söylemezoğlu, 1979’da emekli oldu.

Sadi Kemali Söylemezoğlu(1921-1976)
İstanbul’da doğdu, 1941 de Boğaziçi Lisesini bitirdi. Etibank’tan yönetici olarak emekli oldu.